Ynt: Akıldan istifade mi istifa mı
17. y y 1600 lü yıllara işaret eder ki. Durumun hala ayırdında değildir batı adamı.islam alimleri dünyanın döndüğünü bilmekteyken onlar salıncaklı lobilerinde paganini dinlemek için sex partileri düzenliyip duruyorlardı.
Yüzyıl daha öteleyelim tarihi.
Atlıyalım 18. y y la
Avrupanın bir (Allah) arama çalışmalarını hızlandığı yıllardır.
Biz bu yıllarda tasavvufun dinginliği ile vahdeti vücut noktasında bir "varlığın asıl vara ihtiyacı olduğunu"-nasıl değil asıl- ispatlamış , bu konuyu geçmişken onlar ağırlı ve hacmi olan boşlukta yer kaplayan bir tanrı incelemesine girişmişlerdir laboratuarlarında.
Sonlanmak üzereiken kafasına elmalar düşmüş batı adamı laboratuarında hala allahı aramaktadır.( elmanın sırrını anlamamak üzere kör ,yere bakmışlardır)
Ama bu arada darvin boş durmaz, belki farkında olmadan koskoca dinleri ve medeniyetlerini alt üst edecek marksizm min fikir babalığını yapar.
19.yy da durum daha vahimdir batı adamı hala laboratuarında kanter içindeyken dışarıda kilise avlularında şeytan ainleri yapılır vede çanlar ve haçlar ayaklar altındadır.
Bizde ise durum kargaşa haline gelmek üzeredir –salonlarda- sevgilinin al yanaklarına şiirler yazmak hevesindeki bazı aaydınlarımız frenk hastalığına tutulurlar ,tıpkı bugün ab hastalığına tutulmuş oportinist sünepeler gibi.
Bu hastaların ceplerine "hadi ilim ilfan getirin" diye konulan devlet büçesinden harçlıklar. 10-15 sene sonra -çatal bıçakla nasıl yenmek yenir talimleri vede kalplerinde -birer madam bovari olarak geri döner(fulaubert ten eser yoktur

).*burada madam bovari sadece benzetmedir. Eser vede eser sahibi hakkında ki görüşlerim değildir.
Önce frenklerştirmeye kız kardeşlerinden başlayarak, çayır gezilerinde sırtlarına diken bata bata romantizmi anlamaya çalışırlar. Sonra pipoları, flarları, rodingotları ve röbteşamberlarıyla birer şair ve aydın bozuntusu kılıklarıyla -istiklal caddesi beyoğlu açık hava kerhanesini inşaa etmeye başlarlar.(beyoğlu ortada). * O Cumhuriyet anıtı diye tabir edilen boruların ne anlama geldiğini hala çözemedim(ne yani cumhuriyeti ilan ettik ettikte bu borular ...tövbe tövbe)
Sancılı vede tamamen dejenere bir entelektüel tutumlar içinde yaşanılan sosyo kültürel hayat tarzının sunduğu, yozlaşmış osmanlı adamı-31 mart vakasında istibdat bahane ederek kuyusunu kendi elleri ile kazar(*çünkü batı adamının en iyi bildiği şey entrikadır)batı adamı bu sefer(*lütfen bu cümleye dikkat buyurun) Allahı ıspatlamayı bırakıp ıspatlanmış Allahı yok etme çabasında bütün halinde fikir akımları ile saldırırlar. Dedesi darvin , torunu marks ve yeğeni engels niçe ve hiçe gitmiş hegel ile birlikte birçok felsefeci adı altında toplanmış beyin borusu tıkalı beş on züppe , bir ellerinde diyalektik diğer ellerinde materyalizm ,kafalarında sürreal bir -ütopya- ile
"neden varım" sorusunu sormaya yeni başlamış frenkefalist türk aydınlarının beynine ,tesiri taaaa bu günlere sıçrayacak devrimci sosyalist anlayış adı altında, top yekün değerler inkarı kanserini zerk etmeye başlayacaktır.
Ellerini madam bovarisinin kasıklarından çekemeyen. Ayağı müslüman kolu cenabet başı hırıstiyan garip bir istanbul aydını ,sizin tesbitinizdeki -üfleneni içine çekme- eyleminde- dini afyon sayan esrar tütününü madam bovarinin göğsünde sunmuştur. Bu esrarlı –üfürük- Uyuşmuş beynini dahada uyuşturarak onları birer adi müptezele dönüştürmüştür.
Anadolunun mazbut köy çocuğu çanakkale içinde vurulanadek, eli uzak kolu uzak anadolu yolları. samsunda hatırlanmıştır.
yöndeğiştirip kuzeye sıçrayan bu gürüh -bolşevik ihtilalinin sıskası leninler pala stalinle çekik gözlü tilki maolar ortaya çıkatmış.istanbulda ise -değme merter piyasasına- parmak ısırtacak kadar birebir bunlara benzeyen imitasyon leninler çakma stalinler markasız maolar üretecektir- daha sonra(1938-1990 arası).
Hala kapıldığı kronik bronşitten kurtulamayn anadolu çocuğu bu durumndan kurtulmanın telaşı içinde yalpalamaktadır.
Bu yalpayı durduracak ise bizleriz
“doğru düşünmenin ,yollarını doğru konuşmanın yollarını, doğru yazmanın yollarını öğretin bana”