Anne bu sabah kübra pencere önünde seni düşledi,
Ben içeride gözyaşlarımı içime akıttım….
Dayım seni istemediğin o adama BABAMA hiç vermeseydi anne…
Gözlerinden yaş eksik olmadı,
İç çekişlerine öksürüklerinde katılıyordu ya bazen
Elinden tutup ağlama diyordum…
Öperken yanaklarını gözyaşların dudaklarımı yakardı
Sarılırken sana kokun içime karışırdı…
Akşam oluyordu yine sil gözlerini annem
Ağladığını görürse babam…
Yapma… Dur… Baba… Vurma…
diye koşardık sana,
Bu sefer sen başlardın
Yapma… Dur… Onlar daha çocuk…
Bir sabah yatağının başına geldim. Kübra pencereyi açtı o mor menekşeyi sana doğru çevirdi
—bak ne kadar büyüdü, annem için büyüdü biliyor musun onun göre bildiği tek çiçek olduğu için büyüdü, annemi sevdiği için büyüdü…
—Anne bak menekşen nasılda büyüdü,
Anne… Anne…
Babam hiç ağlamadı biliyor musun anne?20 gün sonra eve bir kadın getirdi anne diyecekmişiz… Demem dedim babamdan önce o vurdu,
Seni bıraktık bir gün, kübra Toprağından avucuna almış Onu da menekşenin içine koymuştu, Kübra onunla konuşuyor diye yaktılar...Seni bırakıp gidiyorduk… Bizi özleyecektin…
Yeni bir yere geldik
Sabah güneş doğmadan uyandırıyordu beni,
Ahıra girip işleri yapıyordum Kübra uyanıp kahvaltı hazırlıyordu,
Onlar yemek yiyorlardı biz içten içe kendimizi
Sonra bulaşıkları Kübra ile yıkayıp, okula gidiyorduk
Okuldakiler kokumdan rahatsız oluyordu, ahırın kokusu üzerime siniyordu
Ben se o kokunun içinden senin içime karışan kokunu arıyordum
Anne seni en iyi hayal ettiğim yer okuldu, öğretmeni hiç dinlemedim
O bana ne sorsa hep “efendim anne” derdim… Oda alıştı artık bana soru sormadı.
Eve gidince Kübra çamaşır yıkardı ben ahıra
Akşamüzerimize çökerken kulaklarımda senin iç çekişlerin
Eve girmek istemiyorum önce dayak yiyeceksin diye
Sonra diyorum o ev bu ev değil…
Sofrada biz yine hasretimizle karnımızı doyuruyoruz onlar yemekle…
Senden miras kaldı Kübra’ya gözyaşları her gece sana ağlıyor…
Sırtımı dönüp bende ikinize ağlıyordum…
Yüküm çok ağır anne...Yüreğim kaldıramıyor,
Karanlık odamıza yerleşince
Sana koşuyorum durmadan, düşüyorum kalkıyorum ama hep koşuyorum
Dayan diyorsun anne rüyalarımda bana hep dayan diyorsun
Ama olmuyor bize ne yaptıklarını sende biliyorsun anne,
Okulda bir arkadaşın geçen hafta annesi öldü
Keşke annem ölmeseydi diye çok ağladı
Şımarmazmış paralarını almazmış, sözünü dinlermiş annesi gelirse
Biliyor musun anne ben keşke annem ölmeseydi bile diyemiyorum
Eğer yanımızda olsaydın acılarına daha büyük acılar eklenecekti
Öğretmenimizden öğrendiğim bir cümle var onu ne zaman aklıma getirsem sen geliyorsun,
Bir kere ölürsün kurtulursun ama ölmeden defalarca ölebilirmiş insan,
En azından sen kurtuldun anne
Ama seni çok özledim bunu sadece sen bil
...
….
Kaç yıl geçti üzerinden...Kaç yıl geçti zulüm üzerimizden
Güneş doğmadan önce uyanıyorum hep anne
Evden çıkıp sana gelmek için,Yanında uyumak için
Sana biriktirdiğim acıları anlatmayacağım
Yanına varmadan az önce rüzgâra bırakıp, anne oğul konuşmak için
Uzun uzun dertleşmek için
Birgün geleceğiz sana elimizde bir menekşe
Senin sevdiğin gibi…
Avuçlarımızda hasretimiz
Acıları çekilmiş umutlarımızla
yazıcı:zemheri
not:gerçek bir yaşamdır
Ben içeride gözyaşlarımı içime akıttım….
Dayım seni istemediğin o adama BABAMA hiç vermeseydi anne…
Gözlerinden yaş eksik olmadı,
İç çekişlerine öksürüklerinde katılıyordu ya bazen
Elinden tutup ağlama diyordum…
Öperken yanaklarını gözyaşların dudaklarımı yakardı
Sarılırken sana kokun içime karışırdı…
Akşam oluyordu yine sil gözlerini annem
Ağladığını görürse babam…
Yapma… Dur… Baba… Vurma…
diye koşardık sana,
Bu sefer sen başlardın
Yapma… Dur… Onlar daha çocuk…
Bir sabah yatağının başına geldim. Kübra pencereyi açtı o mor menekşeyi sana doğru çevirdi
—bak ne kadar büyüdü, annem için büyüdü biliyor musun onun göre bildiği tek çiçek olduğu için büyüdü, annemi sevdiği için büyüdü…
—Anne bak menekşen nasılda büyüdü,
Anne… Anne…
Babam hiç ağlamadı biliyor musun anne?20 gün sonra eve bir kadın getirdi anne diyecekmişiz… Demem dedim babamdan önce o vurdu,
Seni bıraktık bir gün, kübra Toprağından avucuna almış Onu da menekşenin içine koymuştu, Kübra onunla konuşuyor diye yaktılar...Seni bırakıp gidiyorduk… Bizi özleyecektin…
Yeni bir yere geldik
Sabah güneş doğmadan uyandırıyordu beni,
Ahıra girip işleri yapıyordum Kübra uyanıp kahvaltı hazırlıyordu,
Onlar yemek yiyorlardı biz içten içe kendimizi
Sonra bulaşıkları Kübra ile yıkayıp, okula gidiyorduk
Okuldakiler kokumdan rahatsız oluyordu, ahırın kokusu üzerime siniyordu
Ben se o kokunun içinden senin içime karışan kokunu arıyordum
Anne seni en iyi hayal ettiğim yer okuldu, öğretmeni hiç dinlemedim
O bana ne sorsa hep “efendim anne” derdim… Oda alıştı artık bana soru sormadı.
Eve gidince Kübra çamaşır yıkardı ben ahıra
Akşamüzerimize çökerken kulaklarımda senin iç çekişlerin
Eve girmek istemiyorum önce dayak yiyeceksin diye
Sonra diyorum o ev bu ev değil…
Sofrada biz yine hasretimizle karnımızı doyuruyoruz onlar yemekle…
Senden miras kaldı Kübra’ya gözyaşları her gece sana ağlıyor…
Sırtımı dönüp bende ikinize ağlıyordum…
Yüküm çok ağır anne...Yüreğim kaldıramıyor,
Karanlık odamıza yerleşince
Sana koşuyorum durmadan, düşüyorum kalkıyorum ama hep koşuyorum
Dayan diyorsun anne rüyalarımda bana hep dayan diyorsun
Ama olmuyor bize ne yaptıklarını sende biliyorsun anne,
Okulda bir arkadaşın geçen hafta annesi öldü
Keşke annem ölmeseydi diye çok ağladı
Şımarmazmış paralarını almazmış, sözünü dinlermiş annesi gelirse
Biliyor musun anne ben keşke annem ölmeseydi bile diyemiyorum
Eğer yanımızda olsaydın acılarına daha büyük acılar eklenecekti
Öğretmenimizden öğrendiğim bir cümle var onu ne zaman aklıma getirsem sen geliyorsun,
Bir kere ölürsün kurtulursun ama ölmeden defalarca ölebilirmiş insan,
En azından sen kurtuldun anne
Ama seni çok özledim bunu sadece sen bil
...
….
Kaç yıl geçti üzerinden...Kaç yıl geçti zulüm üzerimizden
Güneş doğmadan önce uyanıyorum hep anne
Evden çıkıp sana gelmek için,Yanında uyumak için
Sana biriktirdiğim acıları anlatmayacağım
Yanına varmadan az önce rüzgâra bırakıp, anne oğul konuşmak için
Uzun uzun dertleşmek için
Birgün geleceğiz sana elimizde bir menekşe
Senin sevdiğin gibi…
Avuçlarımızda hasretimiz
Acıları çekilmiş umutlarımızla
yazıcı:zemheri
not:gerçek bir yaşamdır