- Katılım
- 6 Ara 2014
Soğuk kış günlerinin başladığı şu günlerde yeni bir konu başlığı ile gönül dostlarına , fırından yeni çıkmış,buğusu üzerinde sıcacık bir merhaba olsun.
Yazmak ölümden çalmaktır der bir düşünür.Peki ne yazmak nerede ve niçin yazmak ?
İkinci sorudan başlayacak olursak ;
İnternetin devasa dünyasında özellikle de tivitır, feysbuk instagram gibi kopyala yapıştır metoduyla hayatını idame ettiren
gönül ,fikir ve düşünce dünyasını çarşamba pazarından beter hale getirmiş sanal bir güruhun içerisinde elbetteki sizi diğerlerinden ayıran en belirleyici vasfınız özgünlüğünüz olacaktır.Bu özgünlük emek ,sabır ve vefa ile bir araya geldiğinde ise karşınıza yazmaya değer bir muhabbet diyârı çıkacaktır.
İlk ve son soruya kısaca cevap verecek olsursak;
Hayata ve hayati değerlere anlam katan, bizi biz yapan her hali;
yazanın veya okuyanın aklına gönlüne müspet manada dokunup düşündürsün bazen duygulandırıp bazen de tebessüm ettirsin,
geriye dönüp bakıldığında ise - hoş bir sadânın nağmelerinin gönül kubbesinde çınlatsın diye yazmak- diyebilirim.
Her gün yüzlerce insanla karşılaşıyor belki farkında olmadan yüzlerce ayrı hikaye yaşıyoruz. Ben de bu hikayelerin bazılarını kendi mutfağımdaki malzemelerle harmanlayarak takdirlerinize sunacağım.Sizin öykücüklerinizi de aynı başlık altında okumaktan pekâla memnun olurum.
İlk öykücüğüm yarın
Yazmak ölümden çalmaktır der bir düşünür.Peki ne yazmak nerede ve niçin yazmak ?
İkinci sorudan başlayacak olursak ;
İnternetin devasa dünyasında özellikle de tivitır, feysbuk instagram gibi kopyala yapıştır metoduyla hayatını idame ettiren
gönül ,fikir ve düşünce dünyasını çarşamba pazarından beter hale getirmiş sanal bir güruhun içerisinde elbetteki sizi diğerlerinden ayıran en belirleyici vasfınız özgünlüğünüz olacaktır.Bu özgünlük emek ,sabır ve vefa ile bir araya geldiğinde ise karşınıza yazmaya değer bir muhabbet diyârı çıkacaktır.
İlk ve son soruya kısaca cevap verecek olsursak;
Hayata ve hayati değerlere anlam katan, bizi biz yapan her hali;
yazanın veya okuyanın aklına gönlüne müspet manada dokunup düşündürsün bazen duygulandırıp bazen de tebessüm ettirsin,
geriye dönüp bakıldığında ise - hoş bir sadânın nağmelerinin gönül kubbesinde çınlatsın diye yazmak- diyebilirim.
Her gün yüzlerce insanla karşılaşıyor belki farkında olmadan yüzlerce ayrı hikaye yaşıyoruz. Ben de bu hikayelerin bazılarını kendi mutfağımdaki malzemelerle harmanlayarak takdirlerinize sunacağım.Sizin öykücüklerinizi de aynı başlık altında okumaktan pekâla memnun olurum.
İlk öykücüğüm yarın
Son düzenleme: