Levvame
''âh'' bir iklimse şayet...toprağına tabi'yim...
Mevlana ' ya göre insanın Sonsuz Olan' la irtibatının ancak aşk ile olur.Varlık aşk ile yaratılmıştır,hayat aşk ile başlamıştır.Kutsi hadisde Allah '' Eğer sen olmasaydın varlığı yaratmayacaktım.'' demiş ve varetmedeki asıl gayenin Efendimize olan aşkı(sevgisi)dır.
Aşk her insanda çekirdek misali bulnur.Ancak aşk gerçek ton ve rengine hakikat aşkıyla ulaşır.Varlığın özü aşktır ve en ileri noktası ise Allah aşkıdır.Aşkda olan insan(İnsan-ı kamil) aşkı artık bütün benliğinde ve zerrelerinde hisseder ,çekirdek büyür çınar olur.Her zerresinde aşkla O'nu bulacaktır.Mevlana bir beyitinde;
'' Her şeyi aramadıkça bulamazsın,
Ancak bu Dost başka,O' nu bulmadan arayamazsın''
İnsan-ı kamil ufka en yakın olandır.Dostun dost bildikleri.Bu yüzdendir ki İnsan-ı kamiller her devirde Allah 'a ulaşmada bir burak gibidirler. İnsan-ı kamilin en kamili ,Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa'dır (s.a.v) .İnsanlık O'nla ufka yaklaşmıştır,O'nla insan olma fazileti bahşedilmiştir.Mevlana insanın Efendimiz(s.a.v) ile içindeki aşkı fark ettirip insan olmaya ve insani vasıflar taşımaya başlar;
'' Can içindeki bir can var,o canı ara!
Dağının içinde bir hazien var,o hazineyi ara!
A yüriyip giden sufi,gücün yeterse ara!
Ama dışarda değil ,aradIğını keninde ara! ''
Mevlana insanı ruh ve beden bütünlüğü içerisinde ele alır.Beden sayesinde ruh güzelleşir.İnsan-ı kamil yolunda sey eder.
''Toprağa mensup insan Haktan ilim öğrendi ve o bilgi ile yedi kat göğe kadar alemi aydınlattı.''
İnsan seyri sulukde(Allah ' a ulaşma yolu) ibadetlerle içindeki çekirdeği çınara dönüştürür.Varoluşun bir diğer gayesi ise kulluktur.Kulluk ise hakiki manada ibadet yapmaktır..Ufka yaklaşmada sevginin yanı sıra iabdet teslimiyet asıldır.Sevgi tek başına anlamsızdır.Mevlana mesnevide bu şu cümleyle ifade etmiştir;
'' Sevgi ,düşünce manadan ibaret olsaydı ,bize oruç ve namaz luzum olmazdı.''(mesnevi I )
İman ile ibadeti aşk ile birleştiren Mevlana bu yolla Mutlak Zat' a ulaşacağına inanır.Her insan bir alemdir. Ancak hakikat aleminde ise zerredir.İnsan ibadetle ve kullukla hakikat aleminde zerre olduğunu fark eder,noksanlıklıklarını kusurlarını böyle bilir.''İnsan hayat aleminde küçüklüğünü fark ettikçe Hakikat aleminde büyür.''(Risale-i Nur)
Kusur ve noksanlıklarını bilen insan aybı başkasında aramaz ,söylenen her ayıbı kendisinde arar.Tevazu benliğini kaplarhoşgörü timsali olur.Her ne olursa olsun iyi ve güzeli ister.Mevlana2nıninsan sevgisi herkesin aynı Allah kulu olmasındandır.Mevlana'nın hoşgörü ve sevgisi dünyadaki bütün insanlara hitap eder.Dini dili rengi ne olursa olsun hoşgörüyle yaklaşır.Bir pranganın her bir halkası gibi bir halkanın eksikliği ve zayıflığı diğer bütün halkalarıda etkiler.Mevlana bu bilinç ve o içten hoşgörüsüyle;
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi,
ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
Aşk her insanda çekirdek misali bulnur.Ancak aşk gerçek ton ve rengine hakikat aşkıyla ulaşır.Varlığın özü aşktır ve en ileri noktası ise Allah aşkıdır.Aşkda olan insan(İnsan-ı kamil) aşkı artık bütün benliğinde ve zerrelerinde hisseder ,çekirdek büyür çınar olur.Her zerresinde aşkla O'nu bulacaktır.Mevlana bir beyitinde;
'' Her şeyi aramadıkça bulamazsın,
Ancak bu Dost başka,O' nu bulmadan arayamazsın''
İnsan-ı kamil ufka en yakın olandır.Dostun dost bildikleri.Bu yüzdendir ki İnsan-ı kamiller her devirde Allah 'a ulaşmada bir burak gibidirler. İnsan-ı kamilin en kamili ,Efendimiz Hz.Muhammed Mustafa'dır (s.a.v) .İnsanlık O'nla ufka yaklaşmıştır,O'nla insan olma fazileti bahşedilmiştir.Mevlana insanın Efendimiz(s.a.v) ile içindeki aşkı fark ettirip insan olmaya ve insani vasıflar taşımaya başlar;
'' Can içindeki bir can var,o canı ara!
Dağının içinde bir hazien var,o hazineyi ara!
A yüriyip giden sufi,gücün yeterse ara!
Ama dışarda değil ,aradIğını keninde ara! ''
Mevlana insanı ruh ve beden bütünlüğü içerisinde ele alır.Beden sayesinde ruh güzelleşir.İnsan-ı kamil yolunda sey eder.
''Toprağa mensup insan Haktan ilim öğrendi ve o bilgi ile yedi kat göğe kadar alemi aydınlattı.''
İnsan seyri sulukde(Allah ' a ulaşma yolu) ibadetlerle içindeki çekirdeği çınara dönüştürür.Varoluşun bir diğer gayesi ise kulluktur.Kulluk ise hakiki manada ibadet yapmaktır..Ufka yaklaşmada sevginin yanı sıra iabdet teslimiyet asıldır.Sevgi tek başına anlamsızdır.Mevlana mesnevide bu şu cümleyle ifade etmiştir;
'' Sevgi ,düşünce manadan ibaret olsaydı ,bize oruç ve namaz luzum olmazdı.''(mesnevi I )
İman ile ibadeti aşk ile birleştiren Mevlana bu yolla Mutlak Zat' a ulaşacağına inanır.Her insan bir alemdir. Ancak hakikat aleminde ise zerredir.İnsan ibadetle ve kullukla hakikat aleminde zerre olduğunu fark eder,noksanlıklıklarını kusurlarını böyle bilir.''İnsan hayat aleminde küçüklüğünü fark ettikçe Hakikat aleminde büyür.''(Risale-i Nur)
Kusur ve noksanlıklarını bilen insan aybı başkasında aramaz ,söylenen her ayıbı kendisinde arar.Tevazu benliğini kaplarhoşgörü timsali olur.Her ne olursa olsun iyi ve güzeli ister.Mevlana2nıninsan sevgisi herkesin aynı Allah kulu olmasındandır.Mevlana'nın hoşgörü ve sevgisi dünyadaki bütün insanlara hitap eder.Dini dili rengi ne olursa olsun hoşgörüyle yaklaşır.Bir pranganın her bir halkası gibi bir halkanın eksikliği ve zayıflığı diğer bütün halkalarıda etkiler.Mevlana bu bilinç ve o içten hoşgörüsüyle;
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
ister kafir, ister mecusi,
ister puta tapan ol yine gel,
bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...